| Türkisch | Englisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | ilk baskı | first edition n. | ||
|
Those of us who insisted that the levels suggested in the first edition of the report were unworkable won the day. Raporun ilk baskısında önerilen seviyelerin uygulanamaz olduğu konusunda ısrar eden bizler günün kazananı olduk. More Sentences |
||||
| Türkisch | Englisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | ilk baskı fotoğraftakiler | original n. |
| Printery | ||
| Printery | dört sayfa haline gelmesi için bir kez katlanıp yalnızca ilk sayfasına baskı yapılmış kağıt | fly n. |
| Abbreviation | ||
| Abbreviation | hastanın alt bedenine baskı uygulayarak kan kaybını yavaşlatan ve turnike gibi ilk şoku önleyen şişme bir pantolon | mast (military antishock trousers) abrev. |